Serbest piyasa ekonomisinin en önemli düşünürlerinden Adam Smith’e

Serbest piyasa ekonomisinin en önemli düşünürlerinden Adam Smith’e göre, insan bencil ve güvenilmezdir; şefi arkasını dönünce kaytarır, işini hep yavaş yapar, vidaları tam sıkmaz; kese kağıdının altına çürükleri koyar, süte su katar vs. Çünkü insan daima kendi karını düşünür ve az emekle çok kazanmak ister. İşverenler, çok uzun yıllar boyunca Smith’in anlayışından yola çıkarak iş düzenlerini işçilerin güvenilmezliği üzerine kurdular. Ancak, hangi önlemleri alırsa alsınlar, hangi cezaları verirlerse versinler iş verimi istenildiği gibi artmadı. 1930’larda yeni üretim sistemleri geliştirilmeğe başlandı. Bu sırada üretimdeki en önemli paydaşlardan birinin “insan” olduğu keşfedildi ve işçilerin de yardımsever, dürüst, onurlu, görev bilincine sahip, çalıştığı yere bağlı “insanlar” olabileceği anlaşıldı. Bu yeni bakış açısıyla Japon Toyoto işçilerine güvenip onlara iş süreçlerinde çeşitli inisiyatifler verdi ve şirket o kadar hızlı büyüdü ki bu sistem diğer Japon şirketleri tarafından da benimsenip dalga dalga dünyaya yayıldı.

Her ne kadar sermayenin milliyeti yok dense de, şirketleri yönetenlerin geellikle o şirketin kurulduğu ülkenin insanları olması, şirket stratejilerini yine aynı insanların geliştirmesi, sermayenin de milliyeti olduğunu gösteriyor diyor, Ha-Joon Chang, “Kapitalizm Hakkında Size Söylenmeyen 23 Şey” adlı kitabında. Ha-Joon Chang’e kulak verdiğimizde “sosyal sorumluluk projeleriyle” şirketler bulundukları yerlerdeki insanları eğiterek, destekleyerek; bölgenin doğal kaynaklarını koruyarak, ileride kullanacaklar iş gücünün niteliğine artırıyor, tüketicilerini oluşturuyor ve işleyecekleri doğal kaynakları garanti altına alıyor..

Yorum bırakın